28 Aralık 2011 Çarşamba


Korkarım ben kalabalıktan..Kalabalık insanlardan.Küçük bir dünyam olsun isterim.Kahvem,sigaram,ben.Tek başıma film izlemek,yemek yemek,kitap okumak,gezip,dolaşmak isterim.Hatta aynanın karşısına geçip kendi kendime konuşmak…Kavga yok gürültü yok stres yok.Sen yoksun..Film bittikten sonra oturup saatlerce film hakkında konuşacağım,mutfağı alt üst ederek birlikte yemek hazırlayıp, ağzımı şapırtada şapırdata “elimize sağlık ne de güzel olmuş” diyebileceğim,”aa bak dün bir kitap okudum şöyle bir şeyden bahsediyordu ne kadar ilginç değil mi” girişiyle saatlerce o konuyu tartışabileceğim,ilk kez gittiğim bir yerde tişörtüne yapışıp “hadi hadi şu tarafa da bakalım” diyerek çekiştirebileceğim sen yoksun.Bir şeye sahip olurken yanında mutlaka kaybedeceğimiz şeylerde olacaktır.Önemli olan gelen şey gidenden daha mı önemli?Daha mı mutlu eder beni?

Bu zamana kadar senin gelişinle kaybettiğim hiçbir şeye üzülmedim.Çünkü gelen o kadar güzel, o kadar mutluluk vericiydi ki..Gözüm görmedi hiç birini.Ama sıra kendimi kaybetmeye geldiğinde işte o zaman her şey zor,her şey karmaşık..Kendime sürekli sorup duruyorum şimdi.Bir yalan için kendini kaybetmeye değer mi ?

29 Ekim 2011 Cumartesi

Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Mutlu Olsun !


İptalleri umursamayın."İptal edilmiş ise ne olmuş?","nasıl iptal edilir saçmalık bu" gibi tartışmalara da girmeyin.İster kırmızılara bürünüp ister elinizde bayraklarla nasıl isterseniz ama bugün mutlaka sokaklarda olun.Nasıl istiyorsanız öyle kutlayın ama kutlayın.Çünkü bugün tarihinizin en önemli, en güzel günü..Bu uğurda ölen atalarınız için kutlayın,gururlanın..Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun!


25 Ekim 2011 Salı

Her geçen gün insan olduğundan utanmak

Malum günlerdir konumuz Van Depremi.Doğal bir felaketten nerelere geldik yine.Marmara depremine geri döndüm bu günlerde.O dönemlerde bir arkadaşım "ya sizin oralarda çok ev yıkıldı yani hani (Avcılar) az camii var ya ondan mı oldu acaba" diye ciddi olarak sormuştu.Ki medyadaki olaylarıda az çok hatırlıyorum televizyon bulup izleyebildiğimiz kadar yani..İçki içmişlerde orası ondan öyle olmuş falan gibi.Aradan 12 yıl geçti hala aynı muhabbetler.Adı üstünde "doğal afet".Doğal.TDK'nın açıklamasıyla sf. 1. Doğada olan, doğada bulunan: “Doğal güzellikler artık eskisi gibi turist çekmiyor.” -N. Cumalı. 2. Doğada rastlandığı gibi, doğaya uygun olan, doğa güçlerine, kurallarına uyan, tabii, natürel. 3. Kendiliğinden olan, insan eliyle yapılmamış, yapay karşıtı: Doğal liman. Doğal sınır. 4. Yapmacık olmayan: “Hamileymiş diye yineliyor oldukça doğal bir tavırla.” -A. Ümit. 5. Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi: “Ercan o denli doğaldı ki giderek şaşırtıcı olmaktan çıktı.” -R. Mağden. 6. Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan: “Bu durumun eski sevgilinin onurunu kırması doğal..,” -A. Kutlu. 7. Katıksız, saf.
Yani biz insanoğlu olarak bir etkide bulunamıyoruz ona.Ne verdiğimiz şehitler yüzünden oldu bu deprem ne de oradaki bazı insanlar vatanlarına ihanet ettikleri için.
Birde bir spiker "Her ne kadar acı haber Van'dan gelse de hepimizin canı yandı" demiş.Müge Anlı "sen önce o polis taş at şimdi yardım bekle bazılarınında oturup düşünmesi lazım" demiş.Günlerdir bunlarla ilgili olarak delirmiş durumda sosyal paylaşım sitelerindeki insanlar.Ben mi çok iyimserim insanlar mı çok kötü düşünceler içinde bilmiyorum ama ben onları gayet ilk dinlediğim anda şöyle anladım;Bu felaket direkt olarak bizim canımızı yakmasa da yani mesela Amerika'da kasırga olur üzülürüz her ne kadar orada olmuş olsa da.Bizi fiziksel olarak etkilememiş olsa da..gibi.Hele Müge Anlı'nın söylediğinin neresi yanlış hala bilemedim.O öldürülen doktora askere polise ihtiyacınız var bunu hala anlamamış olanlar oturup düşünsün diyor işte nesi yanlış?
Ayrıca facebookta twitterda sürekli bunları paylaşmanız çok ilgili çok yardımsever vatandaş olduğunuzu da göstermiyor.Bir de 3 yaşındaki çocuk zekanızla bunu sitelerde belirtmeyen insanlara laf söylemenizde nesi?Ne yapıyorsunuz?Nasıl bir kafada yaşıyorsunuz?Kendini pirüpak ilan edip başkalarını karalamak ne zaman bir şey kazandırdı ki hala devam ediyor bu düzen?Sana ne yan komşunun ne düşündüğünden ne söylediğinden sana getiri ne ? O kadar daralttın ki beni insanoğlu olmadığın bir yere gidesim var..

4 Kasım 2009 Çarşamba

Osman


# Televizyon programlarında tam reklama girerken 'sakın bizden ayrılmayın' denmesi sinirlendirmiyor mu sizide ?'Sanane lan sen kimsinde bana ne yapmam gerektiğini söylüyorsun' diyerek kafa atma hissi uyandırıyor sanki insanda.Sevgili programcılar yapmayın izleyesim varsada değiştiriyorum kanalı sonra.Hayır bende keyfimden oluyorum arkadaş.


# Hani metrolarda falan durak isimleri önce Türkçe ardından da İngilizce olarak anons edilir ya,Havaalanı-Aksaray metrosunun bir durağı olan 'davutpaşa yıldız teknik üniversitesi kampüsü' durağını önce böyle söyleyip ardından da 'next station davutpaşa yıldız teknik üniversitesi kampüsü' denmesi garip geliyor her duyduğumda.Davutpaşayı anlarımda yıldız teknik üniversitesi kampüsünü de çevir bari be adam.


#Trafik normal bir şekilde ilerlerken hafif bir yağmur serpintisinde dahi anında nasıl kilitleniyor biri bunu açıklayabilir mi?Hazır bunu açıklamışken deli gibi sıkışık olan bir trafik bir anda nasıl açılıyor ona da bir el atsın.Yoksa o yoldaki arabaların çoğunun bir uzaylı tarafından kaçırıldığı yönündeki tezimden vazgeçemeyeceğim.


#Atlas Jet'i kınıyorum burdan.'69'u çok seveceksiniz' sloganıyla altada güzel bir hostes koyarak reklam afişimi yapılır arkadaş.Çoluğumuz çocuğumuz var bizim.Ayıp.Hayır tamam ben fesat insanım her lafta bir ibnelik ararım ama buda gayet bariz.Kim olsa oha diye tepki verir sanıyorum ki.


#O değilde eskiden patlayan şekerler vardı yok mu artık onlardan hiç bir yerde ?Bulan arkadaşlardan 2 katı fiyatına almaya hazırım.


#Türkçe sözlü şarkıların yanlış anlaşılma olayı son bulsun istiyorum.Bir ara her yerde çalıyordu hepsi'nin 'aşk sakızı' şarkısı.Şarkının adını doğru yazdığıma bakmayın.Çok uzun bir süre 'Aşçı kızı mısın?' diye anladım ben bu sözleri.Doğrusunu öğrendiğimde yaşadığım travmadan hala kurtulamadım.ananıniyolayi ye ye.


#Halılar neden bu kadar pahalıdır?Ve neden bu kadar meraklısı vardır?Binlerce dolar verdiğin bir şeyin üstüne basmak nasıl bir haz verir?Normal ucuz halılardan farkı nedir?Evet bunlarıda merak ediyorum.Ben zenginim senin yıllarca çalışıp kazanamayacağın bir paranın üstüne basıyorum aman tanrım ne kadar zenginim,süperim mesajımı içeriyor acaba derinlerde bir
yerlerde.Neden olmasın.


#Bir sürü terslik yaşarken arka arkaya,hayatın kısa olduğunu üzülmemek gerektiğini düşünerek gülen,mutlu olan güzel insanlar hepinizi seviyorum !


#Kapısı kapalı kafesinden kaçabilen hamsterımı kutluyorum burdan.Bütün evin her köşesine bakıp bulamayıp ardından kafesin dibinde korkmuş bir halde bulduğum için kendimi de kutluyorum.Hala da isim koyamadık kendisine.Kediye köpeğe hatta bilgisayara kaydettiğim bir fotoğrafa bile isim koymak ne zor iş arkadaş.Hep 'Ahmet' ve 'Osman' gelir ilk aklıma.İlk değil
hatta sadece onlar gelir.Ama dişi kendisi onlarda olmuyor.Olur mu lan yoksa?Ahmet gel kızım.Olmaz diyenlere 'ben yaptım oldu' demek istiyorum.Yok yok bulacağım bir isim yakın zamanda.


#Biz kadınlar saf canlılarız.Her şeye hemen kanarız,inanırız.Kozmetikçilerde bu huyumuzu bilir ve sonuna kadar kullanırlar.Göz altı kremi,gözaltının azıcık daha sağı kremi,baş parmaklar için özel krem falan değişik türde ve isimde binlerce ürün bulabiliriz 'bize özel' yapılmış.Ve en acayibide satılıyor bunlar.200-300 liraya krem yapıp,satıyor,sattırıyor.Zor olsada alışmıştım bu döngüye.Aşk hayatımızda bile böyleyiz normal rimelden farkı olmayan ama bir farkı varmış gibi satılan rimele 70 lira vermişiz çok mu diyordum da son zamanlarda 'erkeklere özel' ürünler görmeye başladım.Korkum büyüyor yavaş yavaş.Atıyorum normal bir duş jeli 5 lira erkeğe özeli 15 lira.Erkeklerde kanıyor mu buna?Satılıyor mu yani bu ürünlerde?Yıllarca boşuna mı kızdım onlara ben.Onlar yok mu onlar ne çaaakaaal diye boşuna mı ağzımı yaya yaya
konuştum.Boşa mı gitti o kadar söz o kadar yıl?Meğersem onlarda bizim kadar safmış masummuş.Tüm erkek halkından özür diliyorum.


#8 Kasım'da son bulacak olan Tüyap kitap fuarına gitmek gerek.Vizyona giren yeni bir dolu filmede.Alın,verin ekonomiye can verin.Tabi.Evet.

28 Ekim 2009 Çarşamba

Halbuki.?

Kararsız insanlardan nefret ederim.Ya da bir şeye sahip olmayı yada yapmayı isteyen daha sonra bu yaptığından pişman olup her şeyi eski haline döndüren ve ardından bundan da pişman olup tekrar o istediği şeyi yapan yada elde eden insanlardan..Halbuki kendimi severdim ben bir zamanlar..

Sürekli kendini üzecek bir şeyler bulan insanlardan da hiç haz almam.O an sahip olduğu güzelliklerin farkına varmayan yada farkına varmak istemeyen ve geçmişteki acı bir anıyı ısıtıp ısıtıp önüne getiren insanlardan da..Arkasına bakarak yürüyen insanları sevemedim bir türlü.Önündekini göremediği için takılıp düşmesine rağmen hiç vazgeçmezler geriye bakmaktan.Ders almazlar hiç bir olaydan.Aslında aldıklarını sanırlar ama iş hayata geçirmeye gelince öğrendiklerini,her zaman sınıfta kalır bu tür insanlar.Halbuki 2-3 sene önce böyle değildim ki ben..

Mutlu olduğu her anı mutsuz bir anıya dönüştürmeye neden çalışır ki insanlar ?Sonrada utanmadan isyan ederler 'bu hayatta neden beni mutlu edecek şeyler olmuyor ki' diye.Hayat sana en güzel besteyi vermiş üzerine sözünü yazıp neşeyle okumak kalmış sana.Ama bu bile işine gelmiyor değil mi?Sonunda mutlu olmaktan korkuyorsun.Sonra neyden,nasıl şikayet edeceksin ki..İçten içe isterken gülmeyi,tebessümün başladığı an ağlamak istemek neden ?Bu konuda bile kararsızsın.Mutlu olmak isteyip istemediğini,hakedip haketmediğini dahi bilmiyorsun.Nereye gitmek istediğine karar vermediğin sürece o durakta yıllarca beklemişsin ne işe yarar ?Halbuki bir zamanlar hızlı ve doğru kararlar verirdim ben..

Geçmişini arkanda bırakıp yeni bir yolda yürümek hiçte zor değil aslında yanında güçlü,sabırlı,sana değer veren,seven,ne istediğini bilen,seni her şeyin üstünde tutan bir yol arkadaşın olduktan sonra..Korkuyor musun onunla küçük ama emin adımlarla o hep hayalini kurduğun yere ulaşmaktan ?Korkma ! Bugüne kadar o sığındığın mutsuzluk ne getirdiki sana milyonlarca gözyaşından başka ?Sana kaybettirdiklerini geri almanın vakti gelmedi mi ki artık ?Bu yolda yardım almaktan da korkma,doğrusu budur çünkü.Olması gereken.Artık mecbursun o kaçtığın mutluluğa sahip olmaya.Bir çok kişiye borçlusun .Özelliklede o aynada ki sana dert anlatan,ağlayan,acıdığın kıza borçlusun..

16 Ekim 2009 Cuma

Aşk nefrete ne yakınsın..

Şu an delicesine sevdiğiniz hatta taptığınız birinden,ileride nefret edebilme ihtimaliniz çok uzak gelir değil mi?Ya da nefret ettiğiniz birini delice sevebilme ihtimaliniz..

Her zaman çok yakın bulmuşumdur aşk ve nefreti birbirine.Bu yakınlıklarına hem şaşırmış hem imrenmişimdir.İlginç bir ikili çünkü.Fakat başıma gelmeden önce çokta anlayamamışım onları.

Sevdim ben.Hemde çok fazla.Hani gözün ondan başkasını görmez ya işte öyle.Ve hayatımın hep böyle sürüp gideceğini sandım.Hatta o son gün bile,o sinirle otobüse binip senden gittiğim gün bile hiç bitmeyecek sandım.Rüyalarımız,hayallerimiz..Bana söylediğin her kelimeye düşünmeden inandım çünkü ben.Hep yanımda olacağını,ellerimi hiç bırakmayacağını söylediğinde inandım.Gözlerinde bunu gördüm sandım.Ve sen gittin..Tek bir söz bile söylemeden gittin..Bana bunu yapanın sen olduğuna hiç inanamadım da.Kimse böylesine zarar vermemişti bana.Hayatım boyunca bir babamın gidişi yıkmıştı beni,bide senin..Bunun ne anlam ifade ettiğini anlayamazsın ki sen.Anlatmamada izin vermedin.Tüm acımı içime akıttım sen gittiğinde.Aktıkça ağladım,ağladıkça daha çok yandı canım.Bu durumu anlatmak istediğimde bile dinlemedin ki sen beni.En çokta bu acıtmıştı canımı..Zaman geçtikçe 'sevgi' yerini 'nefret'e bırakmaya başladı..Hakkın olmayan bir sevgiyi vermemeliydim sana.2 ay önce uğrunda ölebileceğim adamdan zamanla nefret etmem önce şaşırttı,şimdi alıştım.Nefret aşka çok yakınmış oysaki..

Ve nefret ediyordum uzun zamandır,hiç tanımadığım bir adamdan.Ondan,bundan bir şeyler duyar,kafamda şekillendirip nefretime nefret katardım.Nedenini bilmeden.1,5 ay önce tanıdım onu tam anlamıyla.İlk kez oturup,konuştum o nedensiz nefret ettiğim adamla.Kötü biri olmadığını düşündüm önce.Çokta kafa yormadım sonra.Kendi derdime düşmüş,sağımı solumu göremiyordum çünkü.Oturup dertleşmeye başladık zamanla.O sevgilisinden dert yanıyordu,ben ise beni açıklamasız bırakıp giden eski sevgilimden..Hiç hoşlanmazdı bu mutsuz halimden.Konuşturmazdı bazen o terkeden sevgiliden..Sahilde oturup,içerken üşüdüm ve sarıldı bana.Tamamen dostça..İçimde kıpırdayan şey neydi peki ?Ertesi gün bir daha buluştuk ve sonra bir daha ve bir daha..Gün geçtikçe artan bu şey neydi hala çözememiştim.Sevgilisiyle ilgili sorunlarını dinledim,hiç bir şey belli etmeden,söylemeden.Ardından ayrılışını da gördüm..Her saniyesine şahit oldum..Ve yine sustum.Ben bile bilmezken ne olduğunu ne diyebilirdim ki?Hala içimde savaş verirken,hala geçmişimden kurtulamamışken ne söyleyebilirdim?Ne verebilirdim o insana bende hiç bir şey kalmamışken?Kısa bir süre sonra birbirimize bakışlarımızın değiştiğini farkettim.Sevgi geri mi dönüyordu bana?Korktum.Kendimi,bu durumu yanlış anlamış olma ihtimalinden korktum.Ama o güçlü ve korkusuzdu.Hayran hayran seyrettim durumumu anlayışla karşılayıp,beklemesini..Günlerce tek bir soru sormadan,beni incitmemek için dikkatli davranışlarını izledim.Ve hayatıma girdiği andan beri hiç ağlamadığımı,mutluluğu bana geri getirdiğini farkettim.Hiç düşünmeden,korkmadan girebilmişti karmakarışık hayatıma..Başımı yaslayıp huzur bulduğum bu omuzun hiç gitmemesini istedim hayatımdan.Zamana inat,hep aynı heyecanla bakıyordum gözlerine..

Nefret ettiğim adam,deli gibi sevdiğim adamın yarattığı acıyla düştüğüm yerden kaldırmıştı beni..Ve hayatımı paylaştığım adam gibi korkmamıştı savaşmaktan,yenilmekten,üzülmekten.

Bir anda sevildin,bir anda sevgilim oluverdin.Önceleri korksamda senden,olanlardan,olacaklardan artık hiç bir şeyden yok korkum..

İki farklı adam.İki farklı duygu.Ve duyguların ani yer değişimi..Nefret değilde nedir aşkın yanıbaşında duran ?

11 Ekim 2009 Pazar

Ey dost !


Dost bulabilmek zordur.Hatta bana göre hayatı boyunca o kavramı hiç tatmamış insanlar pek fazla..Hele ki benim gibi anı anına uymayan,bazen çekilmez biriysen,üzümün sapı armudun çöpü tadında her insanda her şeyde bir kötü yön buluyorsan daha da zorlaşıyor işin.Ne sevgili ne de dost bulmak çokta kolay olmuyor.


13,14 yaşlarındayken bulmuştum ilk "kardeş" diyebildiğim insanı.Çok fazla bir şey paylaşamadan çok uzaklara gitmişti benden.Aylarca hıçkıra hıçkıra ağladığımı hala hatırlıyorum.Ve hala bir garip oluyor için o zamanları hatırlayınca.Ama yanılmamıştım dostum olduğu konusunda.Kilometrelerce uzaklığa rağmen sürmüştü çünkü bizim dostluğumuz.Mektuplarla,telefonlarla,yılda bir görüşmelerle sürmüştü.Hala sürmekte :)Yüzünü görmesende hep yanında olduğunu bildiğin insanlar vardır ya hani işte,o halde,hep yanımda kardeşim benim..İyi ki yanımda..


Bir de uzun yıllar gerektirmeyen,çok kısa zamanda hayatının her noktasında varlıklarını hissedebildiğin insanlar var.Ne şanslıyım ki ben ona da sahibim.


Günlerce evden çıkmazsın da kimse yokluğunu hissetmez ya bazen,sadece o arar seni.Sadece o gerçekten iyi olmadığını bilir.Sadece o anlar neler hissettiğini,neler yaşadığını.Daha sen bile sonunda ne olacağını bilmezken,o bilir ama o kadar önemsiyodur ki seni ve o kadar üzülmene dayanamıyodur ki bildiğini söyleyemez.Tek yapabildiğini yapar her dakika yanında,başucunda olur.Erkek erkeğe sohbetlerine bile seni dahil eder.Pes oynamaya giderken bile yanında götürür seni yeter ki yalnız kalma diye:)Haftalar boyu sıkılmadan,her defasında ilk günkü dikkatiyle dinler "boş eski sevgili" muhabbetlerini..Gözyaşların bir tek onun yanındayken özgürce akar.Çünkü dökülebileceği bir omuz vardır bilirler.."Artık neden yaşayayım ki?" diye sorduğunda kendine,cevap olarak karşına gelir artık o..Sabaha karşı bir köşede ağlayarak uyuduğunda sana senden daha çok üzülmüş bir vaziyette karşında gördüğün bir çift gözdür artık o.Gözyaşlarını silen elin,yeni bir hayata giderken yürüdüğün yolda ayaklarındır o.


Bir karara vardığında sorgulamadan yanında olan tek kişidir.Seni senden daha iyi bilir.Bazen uykusuz,yorgun,bitkin bir halde bile olsa seni korumaktır onun kendine edindiği görev.Bir yere gitmek istediğinde "gitme" demez,yanında olur ama her saniyesinde.


Yanlış kararlar verdiğinde,düşündüğünde bile seninledir o.Yanlışı gördüğünde de düşmemen için elinden tutar bir halde yanındadır !


Bazen içki masasında dünyayı kurtarırsın onunla,bazende hem kızlara hem erkeklere,sizi üzen herkese söversin,rahatlarsın,gülersin.


Yastığa kafanı koyduğunda yaşadığın,yaşayacağın bütün kötü şeyler başına üşüşür ya hani birden bire,ağlarsın da rahatlayamazsın bazen,uyuyamazsın..İşte o elinde kılıcıyla bütün bu kötülükleri başından savan bir kahraman gibi gelir,yokeder hepsini.Sadece varlığını düşünmek bile uyumanı sağlar bazen.İşte sen öylesin benim için..


Kaybetmekten korktuğun bir şeyin daha olmuştur artık.Ama asla kaybetmeyeceğini de bilirsin.Her zaman sana destek olacağını,elini hiç bırakmayacağını,hayattan bir darbe daha gelirse yine ona koşup,bundan da kurtulacağını bildiğin kişilerden biridir işte o.


"O"nu anlatmak istediğin cümlelerin hep yetersiz kaldığını düşündüğün insanlardandır o.Ne yaparsan yap tam anlatamazsın onun mükemmelliğini,dostluğunun saflığını,çıkarsızlığını..Susup,yaşarsın sadece..Buruş buruş bir tenle,ağzımızda takma dişlerle torunlarımıza bağırdığımız zamanlara dek beraber yaşamak dileğiyle dostum.Bu kelimeyi tekrar içten bir şekilde bana kullandırttığın için,her kararıma destek verip beni yargılamadığın,anladığın için,haftalarca dırdırıma katlanıp tek bir of bile demediğin,bayram ziyaretlerinde beni yalnız bırakmadığın için,rakı sofrası için,yuvasını yıkmış olsamda hayatıma çok çok önemli bir insan daha kattığın için :),yaptığın,yapacağın bütün her şey için teşekkürler.İyi ki varsın sen hayatımda.Hep olacağını da biliyorum.Seni seviyorum..


Ve söz verdiğim gibi;


Canım gibi sevdiğim bir insan oldun sen kısacık bir zamanda,

En derin,en gizli duygularımı,sırlarımı paylaşabildiğim tek adam !

Mutsuz etsemde seni bazen,ben sevdim seni hiç durmadan :)


Korkmadım dertlerimden seninleyken,

Adım gibi emindim çünkü,hep aynı safta olacağımızdan.

Patik al dedin bana,o aptal vazoyu alacağına :)

Lise yıllarımdaki gibi içten güldüm ilk defa :)

Artık şiirin sonu geldi gitmem gerek,

Niyetim her daim yanında olup,seni sevmek :)